Beşinci Kısım Denizli Hayatı
Risale-i Nurun neşriyat ve
fütuhat dairesi gittikçe genişliyor... İştiyakla Nurları okuyanlar, günden güne
ziyadeleşiyor. Risale-i Nurdaki hârika kuvvet ve te’siratın neticesini müşahede
eden gizli İslâmiyet düşmanları, yine bir entrika çevirip Risale-i Nura ve
müellifi Bediüzzamana sûikasdla: "Bediüzzaman gizli cemiyet kuruyor, halkı
hükûmet aleyhine çeviriyor, inkılâbları kökünden yıkıyor. Mustafa Kemale
deccal, süfyan, din yıkıcısı diyor, bunu Hadîslerle isbat ediyor." gibi
bir sürü bahaneler ve planlarla ittiham edilerek Kastamonu’dan Denizli Ağır
Ceza mahkemesine, yüz yirmialtı talebesiyle beraber 1943 senesinde
sevkediliyor. (Hâşiye) Sonra Risale-i Nur Külliyatında siyasî bir mevzu olup
olmadığını tedkik için birkaç memurdan müteşekkil bir ehl-i vukuf teşkil
edilerek, müsadere edilen Nur Risaleleri ve mektublar tedkike başlanınca,
Bediüzzaman, "Bu vukufsuz ehl-i vukuf, Risale-i Nuru tedkik edemez.
Ankarada yüksek, ilmî bir ehl-i vukuf, teşkil ettirilsin. Avrupadan feylesoflar
getirilsin. Eğer onlar bir suç bulurlarsa, en ağır cezaya razıyım." der.
Bunun üzerine Risale-i Nur Külliyatı ve bütün mektublar Ankarada profesörler ve
yüksek âlimlerden mürekkeb bir ehl-i vukufa satır satır tedkik ettirilir. Ehl-i
vukuf tarafından, "Bediüzzaman’ın siyasî bir faaliyeti yoktur. Onun
mesleğinde cemiyetçilik ve tarikatçılık mevcud değildir. Eserleri ilmî ve
îmanîdir, Kur’an’ın bir tefsiridir" diye rapor veriliyor. Mahkemeye
verilişindeki ittihamlar, delilsiz ve isbatsız olduğu için, bir takım uydurma
bahane ve tertiblerden ibaret olduğu anlaşılıyor. Neticede, Bediüzzaman büyük
bir müdafaa yapıyor. Nihayet, mahkeme ittifakla 16/6/944 tarih ve 199/136
sayılı beraet kararını veriyor. Yüzotuz parça Risale-i Nur
(Hâşiye): Denizli hapsinin yegâne sebebi, Risale-i Nurun Isparta ve
Kastamonu merkez olarak sair vilâyetlerde intişarı ve böylece din muhabbetinin
gittikçe tezayüd etmesi idi. Hattâ, Denizli hapsinden az evvel, Yedinci Şua
olan "Ayet-ül Kübra" Risalesi İstanbulda gizli tabedilmişti. İman
hakikatlarını harika bir surette izah ve isbat eden bu eser de, îmansızları
telâşa düşürmüş ve Denizli hâdisesine bir sebeb gösterilmişti. |