İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Mukaddime vd. (385-404)

385  Mukaddime1 İ’lem eyyühe’l-aziz! İ’câz-ı Kur’ân’ın esası belâğat-ı nazmındadır. Belâğat-ı nazmı ise iki kısmıdır. Biri ziynet eşyası gibi, diğeri elbise gibidir. Birinci kısım, mensur incilere, menşur ziynete ve murassa [süslenmiş] nakşa benzer. Tahassul ettiği madeni ise, maksut [istek] olan nahvî ve fennî mânâları, sözlerin arasına—erimiş altını gümüş taşların arasına döker gibi—yerleştirmektir. Bu birinci nevin meyveleri […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bir Müdafaa (Takriz) (376-384)

376 Birkaç defa beraat kazanan Risale-i Nur’un bir kaç vilayette haksız müsaderesine dair, Nur’un yüksek bir talebesinin mahkemesindeki müdafaasından bir parçadır. (Bu müdafaa, bir takriz olarak buraya ilhakı [ekleme] münasip görülerek derc [yerleştirme] edilmiştir.)  Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesi Yüksek Makamına, Mahkeme-i âdilenizin [adaletli mahkeme] huzuruna çıkmaktan fevkalâde memnunum. Âdil mahkemeler; Kâinat Hâlıkının [her şeyi yaratan […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Ecnebî Filozofların Kur’ân’ı Tasdiklerine Dair Şehadetleri (361-375)

361  Ecnebî Filozofların Kur’ân’ı Tasdiklerine Dair Şehadetleri  (Bu filozofların Kur’ân hakkındaki senalarının bir hülâsası [esas, öz] küçük Tarihçe-i Hayat‘ta [hayat hikayesi] ve Nur Çeşmesi [Risale-i Nur Külliyatı’nda yer alan mevzulardan oluşan kitapçık] Mecmuasında yazılmıştır.) Prens Bismarck’ın Beyanatı Sana muasır bir vücut olamadığımdan müteessirim,ey [etkileme, tesiri altında bırakma] Muhammed (a.s.m.) Muhtelif devirlerde, beşeriyeti idare etmek için […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 29-33. Ayetlerin Tefsiri (325-360)

325 ﴾ هُوَ الَّذِى خَلَقَ لَكُمْ مَا فِى اْلاَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ اسْتَوٰۤى اِلَى السَّمَۤاءِ فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ 1 ﴿ Bu âyetin sabık [daha önceden geçen] âyetle cihet-i irtibatı: [bağlantı yönü] Evvelki âyette küfür ile küfran, [iyilik bilmeme, nankörlük] delâil-i enfüsiye ile inkâr edilmiştir. Bu âyette, delâil-i âfâkiyeye işaret edilmiştir. Ve keza, […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 26-28. Ayetlerin Tefsiri (286-324)

286 ﴾ اِنَّ اللهَ لاَ يَسْتَحْيِۤى اَنْ يَضْرِبَ مَثَلاً مَا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَا فَاَمَّا الَّذِينَ اٰمَنُوا فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ وَاَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا فَيَقُولُونَ مَاذَۤا اَرَادَ اللهُ بِهٰذَا مَثَلاً يُضِلُّ بِهِ كَثِيرًا وَيَهْدِى بِهِ كَثِيرًا وَمَا يُضِلُّ بِهِۤ اِلاَّ الْفَاسِقِينَ * اَلَّذِينَ يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَۤا اَمَرَ اللهُ بِهِۤ اَنْ […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 25. Ayetin Tefsiri (266-285)

266 ﴾ وَبَشِّرِ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِى مِنْ تَحْتِهَا اْلانْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقًا قَالُوا هٰذَا الَّذِى رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَاُتُوا بِهِ مُتَشَابِهًا وَلَهُمْ فِيهَۤا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ * 1 ﴿ Yani, “İman eden ve iyi işler işleyen mü’minlere beşaret [müjde] ver ki, altında nehirler akan Cennetler […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 23-24. Ayetlerin Tefsiri (222-265)

222  Nübüvvet hakkında ﴿ وَاِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا فَاْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ وَادْعُوا شُهَدَۤاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ * فَاِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَلَنْ تَفْعَلُوا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ * 1 ﴾ Mukaddeme [başlangıç] Gayet kısa bir meâli: Yani, “Abdimiz üzerine inzal [indirme] ettiğimiz Kur’ân’da bir […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 21-22. Ayetlerin Tefsiri (193-221)

193 ﴿ يَۤا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِى خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ * اَلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ اْلاَرْضَ فِرَاشًا وَالسَّمَۤاءَ بِنَۤاءً وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَۤاءِ مَۤاءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ فَلاَ تَجْعَلُوا لِلّٰهِ اَنْدَادًا وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ * ﴾ 1 Yani, “Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takvâ mertebesine […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 16-20. Ayetlerin Tefsiri (155-192)

155 ihtiyarlarıyla husule [meydana gelme] gelip, cebr ile alâkadar olmadığından “Bizler Allah’ın cebriyle bu tuğyanı [azgınlık, isyan ve inançsızlıkta çok ileri gitme] yapıyoruz” diye mazeretlerinin reddine işarettir. طُغْيَانٌ 1 ünvanı ise onların zararı, tûfan gibi, bütün mehasin [güzellikler] ve kemâlâtı [faziletler, iyilikler, ahlâk ve huy güzellikleri] tahrip ettiğine imadır. يَعْمَهُونَ 2 Yani, “Tuğyan [azgınlık, isyan […]

İŞÂRÂTÜ’L-İ’CÂZ – Bakara Sûresi 11-15. Ayetlerin Tefsiri (136-154)

136 ﴾ وَاِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُوا فِى اْلاَرْضِ قَالُوا اِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ * اَلاَ اِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِنْ لاَ يَشْعُرُونَ 1 ﴿ Bu âyetin evvelki âyetle veçh-i irtibatı: [bağlantı, ilişki yönü] Vakta [bir zamanlar, ne vakit ki] ki, münafıkların nifakından [ayrılık, dağılma] neş’et [doğma] eden cinayetlerinin birincisini teşkil eden, nefislerine zulmetmekle hukukullaha [Allah’ın hakkı] […]