SÖZLER – Fihrist (1042-1075)

1042 1043  Fihrist  Âyât-ı Kur’âniyenin bir nevi tefsiri olan Risale-i Nur eczalarından Sözler Mecmuasının mücmel [kısa, kısaca] bir fihristesidir. BİRİNCİ SÖZ:…. 27 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ 1 ‘in çok esrâr-ı mühimmesinden [önemli sırlar] bir sırrını güzel bir temsil ile tefsir eder. Ve بِسْمِ اللهِ 2 ne kadar kıymettar bir şeâir-i İslâmiye [İslâma sembol olmuş iş […]

SÖZLER – Konferans (1011-1041)

1011 Konferans  Teşrin-i Sâni 1950’de Ankara Üniversitesinde profesör ve meb’uslarımız ve Pakistanlı misafirlerimiz ve muhtelif fakülte talebelerinin huzurunda, Fakülte Mescidinde gece yarısına kadar devam eden bir mecliste verilen ve büyük bir alâka ve ehemmiyetle dinlenmiş olan bir konferanstır. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلٰوةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ […]

SÖZLER – Lemeât -2 (975-1010)

975 Hakkı bulduktan sonra ehak [en doğru, daha doğru] için ihtilâfı çıkarma Ey talib-i hakikat! [gerçeği arayan, doğruyu isteyen] Madem hakta ittifak, ehakta [en doğru, daha doğru] ihtilâftır. Bazan hak, ehaktan [en doğru, daha doğru] ehaktır. [en doğru, daha doğru] Hem de olur hasen, ahsenden [daha güzel] ahsen. [daha güzel] • • • İslâmiyet, selm […]

SÖZLER – Lemeât -1 (941-974)

941  Lemeât مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ صَوْمٍ وَهِلاَلِ الْعِيدِ * 1 Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirtlerine [öğrenci] küçük bir mesnevî [her beyti ayrı kafiye olan manzum eser] ve imanî bir divandır.  Müellifi: Bediüzzaman Said Nursî  Tenbih BU Lemeât [Lem’alar isimli eser] namındaki eserin, sair divanlar gibi, bir tarzda, bir iki mevzu ile gitmediğinin sebebi, eski eserlerinden […]

SÖZLER – Otuz Üçüncü Söz (890-940)

890 Otuz Üçüncü Söz Otuz Üç Penceredir Bir cihette Otuz Üçüncü Mektup ve bir cihette Otuz Üçüncü Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ سَنُرِيهِمْ اٰيَاتِنَا فِى اْلاٰفَاقِ وَفِۤى اَنْفُسِهِمْ حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ اَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ اَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدٌ * 1 SUAL: Şu iki âyet-i câmianın [geniş, kapsamlı ayet] ifade ettiği vücub [Allah’ın […]

SÖZLER – Otuz İkinci Söz -2 (853-889)

853 Üçüncü Mevkıf [bölüm, kısım] بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * 1 Şu Üçüncü Mevkıf [bölüm, kısım] İkinci Noktadır. O da İki Mebhastır. [bahis, kısım] Birinci Mebhas [bahis, kısım] وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ sırrınca, herşeyden Cenâb-ı Hakka [Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve azamet sahibi yüce Allah] […]

SÖZLER – Otuz İkinci Söz -1 (804-852)

804 Otuz İkinci Söz Şu Söz Üç Mevkıftır [bölüm, kısım] Yirmi İkinci Sözün Sekizinci Lem’asını [parıltı] izah eden bir zeyildir. [ilave, ek]  Mevcudat-ı âlem vahdâniyete [Allah’ın benzersiz ve bir oluşu ve ortağının bulunmayışı] şehadet ettikleri elli beş lisandan—ki Katre [damla] risalesinde onlara işaret edilmiş—birinci lisanına bir tefsirdir ve لَوْ كَانَ فِيهِمَۤا اٰلِهَةٌ اِلاَّ اللهُ لَفَسَدَتَا […]

SÖZLER – Otuz Birinci Söz (758-803)

758 Otuz Birinci Söz  Mirac-ı Nebeviyeye (a.s.m.) dairdir  İHTAR: Mirac [Allah’ın huzuruna yükselme] meselesi, erkân-ı imaniyenin [iman esasları] usulünden sonra terettüp [birbiriyle bağlantılı ve intizamlı olarak ortaya çıkma] eden bir neticedir. Ve erkân-ı imaniyenin [iman esasları] nurlarından medet alan bir nurdur. Erkân-ı imaniyeyi [iman esasları] kabul etmeyen dinsiz mülhidlere [dinsiz] karşı, elbette bizzat ispat edilmez. […]

SÖZLER – Otuzuncu Söz (724-757)

724  Tılsım-ı kâinatı keşfeden Kur’ân-ı Hakîmin [her âyet sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân] 
mühim bir tılsımını halleden Otuzuncu Söz  Ene ve zerre’den ibaret bir elif, bir nokta’dır. Şu Söz İki Maksattır. Birinci Maksat ene’nin mahiyet ve neticesinden, İkinci Maksat zerre’nin hareket ve vazifesinden bahseder. Birinci Maksat بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّا عَرَضْنَا اْلاَمَانَةَ […]

SÖZLER – Yirmi Dokuzuncu Söz (678-723)

678 Yirmi Dokuzuncu Söz [Risale-i Nur içinde bulunan Sözler adlı eserde yer almaktadır]  Bekà-i ruh ve melâike [melek] ve haşre [insanların öldükten sonra âhirette diriltilip muhakeme için Allah‘ın huzurunda toplanması] dairdir. اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ * بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * تَنَزَّلُ الْمَلٰۤئِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْ * 1 قُلِ الرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبِّى […]